Yüreğimdeki Ses
Kırk küsur yıllık hayat yolculuğumda, yaşadıklarım,hissettiklerim, okuduklarım, söylediklerim, söyleyemediklerim, başardıklarım, başaramadıklarım, yaşadığım ve bir türlü bırakamadığım Ankara.....
27 Haziran 2021 Pazar
Frida Kız Kardeşime...
10 Ekim 2020 Cumartesi
LOUISE GLÜCK
1995 yılıydı aklım yanıltmıyorsa. Rutin Kızılay'a inişlerim sırasında, sırasıyla bütün kitapçılara uğrardım - hem kitapların o sıcacık dünyasının huzurunu paylaşmak hem de okumak istediğim kitaplara ulaşmak için.-
Okumaya başladığımda, dizeleri çeviri de olsa beni çok etkilemişti.
Kullandığı imgeler, derinlemesine ruhumu, aklımı aydınlattı sanki o an. Biçim kendine hastı, soluksuz okunuyordu. 24 yaşında genç bir anne olsam da o zamanlar , ölüm olgusunu, şu 49 yaşımda hissettiğim kadar derin hissedemesemde, kimi şiirlerini şairin, gözlerim dolarak seslediğimi anımsıyorum bugün;
...
"Hiç anlamadım
bir annenin hak istemesini
çocuğunun ruhundan.
Pek çok kez
bu yanlışı yaptım
sevdiğimde, sanarak
yabanıl bir sesin
kendini dışa vuran ruh olduğunu-
Ama seninle böyle değil,
seni tutsam da kucağımda hep.
Doğdun sen, uzaklardasın.
Bu haykırışların anlamı ne olursa olsun,
geliyor ve gidiyorlar
seni kucağıma alsam da, almasam da,
yanımda olsan da, olmasan da.
Ruh sessizdir.
Konuşmaya kalkışırsa,
düşlerde konuşur. "**
Diye seslenmişti, oğluna ve bizlere 'Ağlayan Çocuk' şiirinde...
Louise Glück ile tanışmamın yirmi beşinci yılında, dün, bugünlerde hayli ihtiyacımız olan, güzel bir haber okudum medyada. Benim yirmili yaşlarda keşfettiğim şairim, Nobel Edebiyat Ödülü'nün bu yılki kazananı olmuş.
Her ne kadar boşluğa sesleniş olsa da, yürekten tebrikler Louise Glück...
*Louise Glück, 2020 Edebiyat Ödülü verilen Amerikalı Şair
**Louise Glück Seçme Şiirler, ' Ağlayan Çocuk'
Çeviren :Güven Turan, 1994 Yapı Kredi Yayınları
22 Aralık 2019 Pazar
ANNEME DAİR
*22 Aralık 2016 Çarşamba saat 18:00 'da Annem Zehra Köksal 70 yaşında sonsuzluğa kavuştu...
16 Aralık 2019 Pazartesi
EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK:DÜNYA OKULU
EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK:DÜNYA OKULU
''Büyük mü olmak istiyorsunuz? Öyleyse olmakla başlayın.Geniş ve benzersiz bir kumaş mı dokumak istiyorsunuz?Önce alçakgönüllülüğün temelleri hakkında düşünün.Yapınız ne kadar yüksek olacaksa,temelleri o kadar derine inmek zorundadır''
Bütün hikaye Salman Khan’ın kuzeni Nadia’ya basit bir matematik dersi vermesiyle başlıyor. Öğretim konusunda hiçbir tecrübesi olmayan Khan, kuzeni sayesinde ilk öğretmenlik deneyimini yaşıyor. İşin tuhaf tarafı öğretmenlik ona kendi yaptığı işten daha fazla tatmin sağlıyor. Hatta bunu şöyle ifade ediyor: “Öğretmenlik bence apayrı bir beceri; yaratıcı, sezgisel ve son derece kişisel bir sanat”¹ özel dersleri yakın çevresinden başlayarak adeta bir kartopu gibi büyüyor ve günümüzde Khan Academy olarak,tüm dünyadan erişilebilir özelliğe dönüşüyor.²
Salman Khan, yaptığı işin ciddiyetini ve öğretmenliğini vurgulamak istercesine
kitabını ünitelendirilmiş planlar gibi, üst ve alt başlıklara ayırmış; başlıklarda ve bölümlerde, yaşamını, geliştirdiği sistemi ve eğitimdeki sorunları ele almıştır.
Birinci Bölüm Öğretmeyi Öğretmek’te yazar,eski sınıf modeline karşı çıkar.Bu modelin eskimiş olduğunu, öğrencilerin öğrenme hızlarının farklı olduğunu, sınıf modeli öğrenmenin aslında bir fotoğraf çekme işi olduğunu belirtir. Bu sistemde herkes bir amaç etrafında idealize edildiği için hem öğrencilerin tek tek gelişimi hem de grubun gelişimi her daim ıskalanmaktadır. Önemli olan ünitenin bitirilmesidir. Derinlemesine bir öğrenme bu sistemde yoktur.“Eski sınıf modeli değişen gereksinimlerimize artık uymuyor. Temelde edilgen bir öğrenme biçimi bu oysa dünya bilginin giderek daha da etkin bir biçimde işlenmesini gerektiriyor. Eski model, öğrencileri yaş gruplarına göre bir araya toplamaya, herkes için aynı hızda ilerleyen ders programları oluşturmaya ve çocukların süreç içinde bir şeyler öğreneceğini ummaya dayanıyor.” (s. 9)Kendisinin öğretme işine kazara girdiğini söyleyen yazarın ilk öğrencisi matematikte, birim konusunda sıkıntı yaşayan kuzeni Nadia olur. Geliştirdikleri uzaktan eğitimde Nadia üzerinde başarılı olduğunu gören yazar, bir arkadaşının da önerisiyle, ürettiği içerikleri Youtube’a yükler. Yazara göre, bu sistem, “inisiyatif almayı, kavramayı, özgün düşünceyi” destekleyen bir sistemdir.Sistemde hedef, konuya hâkim olma üzerine kuruludur. Sistemin sınıf modelinden kendini farklı kılan en önemli yönü de budur; ham bilgi yerine, konuya hâkim olma. Öğrenci konuya hâkim olmaya içgüdüsel olarak ulaşacaktır, burada öğrencinin ekran başına geçmesi gerekmektedir ve öğrendikçe kendini adaması öngörülmektedir. Bu ön şartı geçmek istemeyen öğrencinin nasıl öğreneceği ise kitapta açıklanmaz.Sistemin yararı, içgüdüsel olarak hazır olan ve ön şartı geçmiş öğrencinin öğrenmek için içeriklere her zaman ulaşabileceği ve istediği içeriğe istediği kadar vakit ayırabileceği temelindedir. Bu yararın sonucunda üst aşamaya geçmek için her zaman bir alttaki konuya iyice hâkim olan öğrencide tam öğrenme gerçekleşecektir.“İnsanlar farklı hızlarda öğrenir. Bazıları, sezgi patlamalarıyla hızlı bir biçimde öğrenir; bazılarıysa konuyu yavaş yavaş, uğraşa uğraşa kavrar. Hızlı demek her zaman daha zeki demek değildir, yavaş demek de kesinlikle daha aptal anlamına gelmez.Dahası hemen anlamak ile derinlemesine kavramak aynı şey değildir.” (s. 25)
Dördüncü Bölüm Dünya Okulu’nda yazar, gelişen teknolojinin ileride bize nasıl bir hayat sunacağını bilmediğimiz için, bugünün öğretmenlerinin, öğrencinin kendi kendine öğrenmesini desteklemesini savunur. Bu desteklemede okulun temel becerileri vermesi gerektiğinin hakkını veren yazar, bir nevi yarının çocukları için öğretmenlerin kâhin olmadığını dile getirir. Bu, bir toplumsal dönüşümdür de. Artık büyüğün bilgisi sadece temel becerileri sunabilir; önemli olan, araştırılan ve öğrencinin kendine yakın gördüğü bilginin öğrenilmesidir.Temele öğrenciyi alan yazarın, şu can alıcı soruyu sorması da kaçınılmazdır:“Okul kurullarını ve müdür yardımcılarını rahat ettirmek miydi? amaç yoksa öğrencilere düşünen insanlar hâline gelmelerinde yardımcı olmak mı?” (s. 161)
13 Aralık 2019 Cuma
ALEXANDER TEKNİĞİNİN SES EĞİTİMİNDE VE PERFORMANSINDA POZİTİF ETKİSİ
ALEXANDER TEKNİĞİNİN SES EĞİTİMİNDE VE PERFORMANSINDA POZİTİF ETKİSİ
Sesi ile hayatını idame ettiren şancıların enstrümanları bedenleridir. ''Bir şarkıcının enstrümanı sadece ses kasları değil, tüm bedenidir''.(T.Uyar,2017,52) Enstrümanını iyi tanıyan bir şarkıcı, farkındalıkları sayesinde bedenini daha iyi kullanabilecektir. İyi bir tekniğe sahip olabilmek ve iyi şarkı söyleyebilmek için sadece ses kaslarını çalıştırmak yeterli değildir. Tüm beden ile şarkı söylemeyi öğrenmek, doğru nefes almayı bilmek, beden farkındalığına varmak ve bedeni iyi tanımak gereklidir. '' Bedenimizi tanımak, enstrümanımızı doğru kullanmak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple ses üretimi, ses üretimi için gerekli olan güç kaynağı, ses kasları ve rezonatörler hakkında detaylı bilgi edinmek gerekir. Ayrıca beden farkındalığı da iyi şarkı söylemek için gerekli unsurlardan biridir. Şarkı söylerken, bedenimizin farkında olarak şarkı söylememiz gerekir. Şarkı söylerken kas ve eklemlerin son derece rahat olması, bu rahatlığın beden farkındalığı ile kontrollü biçimde sağlanması gerekmektedir. Beden farkındalığı ve rahatlığı ile ilgili birçok teknik bulunmaktadır. Fakat kullanılan bu tekniklerin en yaygın olanı ve bilineni Alexander Tekniği’dir.''(T.Uyar,2017,52)
Sahnede kullanılan ses, günlük kullandığımız konuşma sesinden çok farklıdır. Amerikalı ünlü şan pedagogu Richard Miller sahnede kullanılan ses ve konuşma sesi arasındaki farklılığa kitabında yer vermektedir. “Normal konuşma sırasındaki solunumda, nefes alma işlemi çok ender olarak 5 saniyenin üzerinde alınmaktadır. Shakespeare oyuncuları ve sunucular, bu süreyi uzatmayı öğrenirler. Fakat elit bir şarkıcının, uzun süren müzikal cümlelerde, her tessituradan¹ ve dinamikten söylemesi bir şancının nefes kullanma idaresi konuşma sırasında kullanılan nefes kontrolüne göre çok daha üstün olması gerekmektedir” (Miller, 2004:18,T.Uyar,2017,52) .XIX. yüzyılda sahne sanatlarında beden farkındalığına varılmış, yeni bir çok yöntem uygulanmaya başlanmıştır. Mensendieck ve Feldenkreis bu yöntemlerden bazılarıdır.Fakat sanatçılar tarafından en kabul görülür metot Alxander Tekniği olmuştur. Kendisi de bir Shakespeare tiyatro oyuncusu olan Avusturalyalı Frederick Matthias Alexander’ın geliştirdiği Alexander Tekniği ile beden rahatlığı ve beden farkındalığının yanısıra nefes kullanımı da en yüksek kapasitede kullanılabilmektedir.Sahnede yaşadığı ses ve nefes sorununa kesin çözüm bulan Alexander tekniği günümüze dek birçok sanatçıya da ışık tutmuştur. Ülkemizde henüz yaygınlaşmamış olan bu tekniği öğrenmiş ve uygulayan ses pedegoglarıyla çalışan ses sanatçıları,şan öğrencileri hızlı ve sağlıklı bir gelişme kaydetmiştir.Böyle bir süreçten geçen insanlardan olduğum için kendimi de, çok şanslı adlederim.Sadece fiziksel değil zihinsel rahatlamaya da odaklanan bu teknik sayesinde beden farkındalığım artmış ve konserlerimde performansıma yansımıştı.Bana verdiği emekten ve bilinçli eğitimden dolayı sevgili Keriman Hocamı* bu sayede yeniden saygıyla anmak isterim.
Alexander, “İnsanoğlunun hiçbir aktivitesinde fiziksel ve zihinsel süreci birbirinden ayıramazsınız.” demektedir. Bir opera şarkıcısının teknik olarak ilerleyebilmesi ve teknik olarak başarı elde edebilmesi için beden rahatlığının yanı sıra zihinsel olarak da rahatlama sağlamış olması gerekmektedir. ''Zihinsel ve bedensel olarak yaşanan gerginlik, örneğin tiz notalara gelmeden önce zihinsel olarak duyulan gerginlik eklemler, omurga, nefes alma mekanizması ve diğer organlarda gerginlik yaratarak, tiz notaların sıkışık çıkmasını sebep olur. Teknik zorluk yaşayan opera öğrencilerine, Alexander tekniği kullanılarak yapılan şan eğitimi büyük başarı sağlamaktadır. Alexander hareketlerini yaparak şarkı söyleyen opera sanatçısı, odak noktasını bu hareketin doğru uygulanmasına verdiği ve konsantrasyonu o noktaya aktardığı için tiz sesleri söylediği zaman duyduğu endişe ve korku ortadan kalkmaktadır. Kaslardaki gerginlik hissi ortadan kalktığı anda ses rahat bir biçimde rezonatörlerde tınlamaktadır. Ortaya çıkan sonuç güzel ve etkili bir ses olmaktadır.'' (T.Uyar,2017,57)
Buraya kadar , Opera sanatçısı ve şan eğitmeni Tülay Uyar 'dan alıntıladığım Alexander Tekniği
sahne sanatları icra eden , toplum karşısında hitabet eden, hatta sahneye çıkma korkusu yaşayan amatörlerin bile çok işine yarayan bir metot olması sebebiyle çok önemsiyorum.
Yaptığım Alexander Tekniği ile yapılmış,yazılmış,yayınlanmış tüm materyalleri tarayıp derlemek.
Yakın bir zamanda, Alexander Tekniği ile yaptığım kişisel videolarımı da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Aşağıda sizler için, Alexander Tekniği ile ilgili bilimsel makalelerin,çekilen videoların ve yayımlanmış kitabın linkini paylaşacağım.Yabancı dille yazılmış çok kaynak var,umut ederim çevirileri yapılır.
Ayrıca bu derleme çalışmam ile ilgili bir poster çalışmam oldu ,onu da sizlerle paylaşmak isterim.
Alexander Tekniği'nin sahne performansıma nasıl yansıdığına, bir örnek olması açısından, sizlerle paylaşmak isterim.
https://youtu.be/2Ht8IZPeidk
Bir sonraki blog yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve mutlulukla kalın...
¹Tessitura : Ses Aralığı
*Ankara Devlet Operası ve Balesi Devlet Sanatçısı Prof. Keriman Halis Davran
ALEXANDER TEKNİĞİ İLE İLGİLİ BİLİMSEL MAKALELER
https://dergipark.org.tr/tr/pub/asya/issue/31512/330397
https://amader.aku.edu.tr/wp-content/uploads/2018/02/c4s7_11.-p%c4%b1nar-tezi%c5%9f%c3%a7i.pdf
ALEXANDER TEKNİĞİ İLE İLGİLİ VİDEOLAR
https://youtu.be/8ti4tEAQ-7w
https://youtu.be/MYSsbtxEQCw
https://youtu.be/56LWq6teIh8
https://youtu.be/Vq0N_gzehiU
ALEXANDER TEKNİĞİ İLE İLGİLİ YAYINLANMIŞ KİTAPLAR
https://www.kitapyurdu.com/kitap/gunluk-yasamda-alexander-teknigi/
https://www.kitapyurdu.com/kitap/alexander-teknigi-rehberiniz/19135.html
Bu çalışmamda yararlandığım dijital kaynaklar
https://www.canva.com/tr_tr/yapma/poster-afis/
https://www.the-qrcode-generator.com/
21 Ekim 2019 Pazartesi
MÜZİK YARATIM (YAPTIĞIMI SANDIĞIM) UYGULAMALARI KEŞFİM
https://drive.google.com/file/d/1BfwlR1oP_CI59H_kpPSgy423hlHeeFK7/view
9 Ekim 2019 Çarşamba
ÇEVREMİZDEKİ SESLERİN ÖLÇÜMÜ
Ortam : Kapalı
Kaynak :Muhabbet Kuşu
Ses yüksekliği : 78,2 dB
Ses genişliği: 1943 Hz
Ortam : Kapalı
Kaynak : TV'de maç sırasında
Ses yüksekliği : 67,2 dB
Ses genişliği : 662 Hz
Ortam : Açık
Kaynak : ev inşaatı için malzeme boşaltması
Ses yüksekliği : 84,8 dB
Ses genişliği : 118 Hz
Ortam : Kapalı
Kaynak : Telefonda Spotify 'da klasik müzik
Ses yüksekliği : 75,3 dB
Ses genişliği : 2245 Hz
Ortam : Açık
Kaynak : Saksağan Kuşu
Ses yüksekliği : 53,3 dB
Ses genişliği : 1642 Hz
Ortam : Açık
Kaynak : Hızar makinası
Ses yüksekliği : 84,8 dB
Ses genişliği : 11841 Hz
Saygılarımla
Ahu Sağlam